Viski Günlüğü No: 10 - Cragganmore 12
Günümüzde boşanmaların en büyük sebebi bence evlilikler, yani en azından ben böyle düşünüyorum :D Şaka bir yana, kendi ailemin de 2 kuşaktır boşanıyor oluşu, 3. olmamak için beni de ters yöne itiyordu sanırım. Şimdi üstüne biraz da o dönem 28 yaşında olduğum gerçeğini (Kasım 2014’te) ve bir gelin adayımız olmadığı faktörünü de ekleyelim; işte size kendi evinize çıkmak için harika bir sebepler topluluğu. Çok iyi hatırlıyorum, ‘ben bi deniyim ya’ dedim ve iş yerime yakın bir yerde ufak bir ev kiraladım.
Tam 1 yıl o evde kaldım, o dönemde pek de mutlu olduğumu söyleyemem. Nitekim 1.yılın sonunda, 29 Ekim 2015 sabahı herşeyi toplayıp kendi evime geri döndüm. Cragganmore 12 de 28 Ekim 2015 akşamı evimin altındaki midpoint’te tattığım ‘elveda viskim’dir.
Ufacık bardak nasıl 2 saatte bitebilir, işte içinde yüzlerce şey düşününce öyle bir sürüyor ki. Son 1 yıl içinde yaşadıklarım, yaşayamadıklarım, yapamadıklarım, mecburiyetlerim, hepsine şöyle bir selam verdim. O kadar çok şey oldu ki o evde, o kadar çok şey de olamadı ki. Mekanda elimdeki kadehe bakarken, birkaç saat önce en yakın arkadaşlarımdan birinin yüzüme söylediği o sözü de hatırladım : ‘Ne olursa olsun ben olsam ailemin evine dönmezdim.’ Bazı derin meseleleri fazlaca iyi bilmesine rağmen ondan bunu duymak, zoraki gülümseme becerilerimi bir kez daha geliştiriyordu.
Dedemin son yıllarını hatırlıyorum, bazı akşamlar rakısını koyup balkonda tek başına oturur denize karşı uzun uzun kimseyle konuşmadan öylece uzaklara bakardı. Hep derdim ki canı sıkılmıyor mu hiç, en azından bir müzik açsa dinlese bari. Sonra da onu anladığımı sanar, kim bilir kimlerle konuşuyor içinden derdim. Meğersem susuyormuş.
O gece Cragganmore 12’yi içerken susmaya devam ettim. Her zaman yaptığım gibi. Fakat bardağın içindeki viskinin de hakkını vermek için ‘Tadım Notları’ bölümü altına yorumlarımı da yazdım, kaçmaz :) Üstte anasayfa’nın yanındaki sekmeye tıklayıp bakabillirsiniz. Keyifli okumalar :)