top of page

Viski Günlüğü No:7 Aberlour 16


Tarihler 1 Kasım 2014’ü gösterdiğinde, hayatımda satın aldığım ilk single malt viski şişesinin Aberlour 16 olacağını bilmiyordum. Zaten o sabah 28,5 yıldır yaşadığım aile evimden ayrılmaya, kendi evime çıkmaya karar vermiştim. İşyerime yakın uygun fiyatlı bir 1+1’de karar kılıp kaporayı bıraktım, akşama doğru da üniversite grubumla buluşmak üzere Anadolu yakasına doğru arabamla gitmeye başladım.

İnternette adını duyduğum bir dükkan vardı Kadıköy’de, adı Rind Pipo. Niş içkiler satan bir yer. Dedim bu yakaya geçmişken uğrayayım bakiyim, hem belki bir şişe alırım, ayın 1i maaş da yatmış, kafam rahat. Aslında ilk şişemi Ekim ayında almayı planlıyordum ama Eylül sonunda Londra’dan dönünce kendimi toparlamam 1 ay sürdü. Rind Pipo’ya girdiğimde ise 40 gündür içinde olduğum single malt dünyasının seçkin örnekleriyle karşılaşıyordum.

Rind Pipo’daki abi biraz sinirli, biraz aksi. Hani almadan çıkma da demiyo ama, yakın ilişki kurmaya da izin vermiyor kendisi. Ben de napiyim üzerimdeki neşeli gömleği çıkartıp ciddileşmeye karar verdim. Bir yandan da hangi viskilerin olduğuna bakıyorum. Abi anladı single maltcı olduğumu, şu harman viskilere verilen paralara vallahi yazık dedi. Aha yakaladım seni işte. Dedim abi çok haklısın, ben de artık viskide rafine lezzetler arıyorum, daha çok yeni tecrübe ediyorum bana bir yol göster. İşte Aberlour 16 şişesiyle tanışmam o andır. Eliyle aldı uzattı, bunu al pişman olmayacaksın dedi.

Vallahi ne yalan söyliyim, ben zaten şişeye aşık olmuşum, bir de 16 yıllık olduğunu görünce, fiyatı da uygun bulunca (160tl, ah o günler ne güzeldi, şimdilerde 300) aldım çıktım. Ordan doooğru üni grubuyla buluşmaya Ataşehir’e Elvin’in evine. Şişe arabada, aklım şişede. Arkadaşlarımla otururken nasıl da mutluyum, ilk şişemi almışım bakalım nasıl çıkacak diye de çok heyecanlıyım. Şimdi düşündüm de, herkesten kaçtığım o 1 yıllık 1+1 maceramda üniversite grubumu da ihmal etmişim. Onlarla son buluşmam orda olmuş.

Eve gelince hemen açmaya kıyamadım, hatta 1 hafta boyunca açmadan bekledim, biraz ön araştırma yapasım geldi, yazılar videolar derken dayanamadım şişeyi açtım. Bardağa koydum, nasıl anlatsam, kokusu da tadı da sanki 3 viski yoğunluğunda. Evet sanırım tam tarifi bu. Tadım notlarında yazdığım karamel, fındık, meşe gibi kokular ve tatlar hep oradalar, harikulade bir viski. Tam bir elegant tecrübe yaşatıyor. Ancak şunu da anladım ki, güzellik ne kadar da önemli. Bir viski şişesinde bile. İnsanın algısını etkiliyor. Ve ne kadar adaletsiz bir dünya ki, bazıları ne kadar güzel olacaklarını bu şişe gibi seçemiyorlar.


Tanıtılan Yazılar
Son Paylaşımlar
Arşiv
Etiketlere Göre Ara
Henüz etiket yok.
Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page