Viski Günlüğü No:6 Lagavulin 16
Bu yazı biraz özel hayatımdan kesitler sunabilir, baştan söylemek isterim.
12 Ekim 2014 tarihinde, hayatımın en kötü günlerinden birinin sonuna gelmiştim. O dönemki kızarkadaşımla 2.ayrılışımız korkunç derecede şiddetli ve büyük ruhsal çöküntülere sebebiyet verecek şekilde sonuçlanmıştı. Tamamen bitmiş vaziyette evime dönerken, nasıl olduysa evimin yakınlarındaki bara uğramaya karar verdim. İçeri girdim, oturdum, menüye bakmadım bile. Bir kadeh viski içmeye gelmiştim. Şu ‘single malt’ denilen şeyle de tanışalı 15-20 gün olmuştu. Henüz sadece 1 örneğini denemiş olsam da, bazı ünlü ve meşhur markaların adına aşinaydım. Ve o, işte karşımdaydı: O çok konuşulan, öve öve bitirilemeyen Lagavulin 16. Barmene elimle işaret ettim, aslında barda oturup içilecek bir viski olmadığını çok önceden hesaplamıştım ama, kafamı başka başka güzel şeylere odaklamaya çalışmaktan bunu o anda düşünememiştim bile. Bardak önüme geldi, bir süre izlemeye karar verdim. Tabi o an kafamı boşaltmaya çalışıyorum, bardak bana bakıyor ben bardağa. Sonra bir koku… O koku… Unutulur mu hiç.
Viskiye meraklı biri, Lagavulin 16’yı ilk kokladığı anı hiçbir zaman unutamaz. Benim ise o anı unutamayışımın ekstra sebepleri vardı. Ne zaman bir Lagavulin kadehini elime alsam; is kokusundan, duman kokusundan, yosun/tuz kokusundan önce imkansız birlikteliklerin, son şansların, birbirine uygun olmayan insanların birbirine yaşattığı zorlukları hatırlarım. İnsanın kendisini soktuğu aşırı derecede zorlayıcı anları, sevmenin, sevilmenin başka bir yüzü de olabileceğini hatırlarım. Ve fazla ısrarcı olmanın bazen üzdüğünü, sonunda hep daha kötü şeylere yol açabileceğini hatırlarım. Ama sonra her zaman olduğu gibi birçok güzel şeyleri de hatırlar, derin bi nefes çekip nihayetinde gülümserim.
Tuz kokusuymuş, is kokusuymuş, hepsi bunlardan sonra gelir.
O sırada insanlar bardağa baktığımı sanarlar. Bardağa bakarım da, başka şeyler de görürüm o bardakta. Bi süre geçer ve kokladıktan sonra o yıla, o güne geri dönerim. Kısa bir süreliğine. Sonra tekrar o müthiş tecrübe başlar. Burunda, damakta, genizde Lagavulin’in yarattığı o müthiş tecrübe.
Tadım notlarım, her zamanki gibi Tadım Notları sekmesi altında. Slainte !